Duygu Kıtlığı
DERSİM – Dersim Belediyesi tarafından bugün kent meydanında ‘Depremde Ne Yapmalı-Deprem Ne Öğretti ve Türkiye’ başlıklı panel düzenlendi. Panele Nasuh Mahruki ve Prof. Dr. Ahmet Ercan da katıldı.
‘RADİKAL KARARLAR VERECEĞİZ’
Tunceli Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürü Özcan Karadağ’ın moderatörlüğünde başlayan panelde ilk sözü alan Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, “Coğrafyamızda tarihimizin en büyük yıkımını ve acısını yaşıyoruz. Deprem günü mahallelerde hasar incelemesinin ardından oluşturduğumuz uyumla depremin üssü olan Kahramanmaraş/Pazarcık’a gitmeye karar verdik. Akşam Pazarcık’a vardığımızda tek bir kişiyle karşılaşmadık. Nüfusun çoğu şehir dışındaydı, arabalarda bekliyordu. Ayrılır ayrılmaz harmoni ile iletişime geçerek birlikte çalışmaya başladık. Birkaç kişinin tahliyesini tamamladıktan sonra bölgeye gelen arama kurtarma ekipleri güvenlik nedeniyle bizi çıkardı. Temel yardımlar için de çalışmalara başladık. Dersim’de herkes orada olmasa da herkesin vicdanı, emeği oradaydı. Herkes elinden geleni deprem bölgelerine ulaştırmıştı. Hepinizin huzurunda tüm Dersim halkına teşekkür etmek istiyorum. Hiçbir özel mülk insan hayatından daha değerli değildir. Dolayısıyla alacağımız kararlar radikal kararlar olacaktır. Sizlerden beklentimiz bize destek olmanızdır. Öncelikle Pülümür, Ovacık ve Dersim merkezde gruplar kurup orada çalışmalara başlayacağız. Buralar bittikten sonra köyler dahil her yerde çalışmalarımıza devam edeceğiz. İlimizde 3 bin 500 yapı var. Hızlı bir şekilde bire bir beyin sarsıntısı eğitimlerine de başlayacağız. Deprem bir doğal afettir, buna göre çalışmalar yaparsak her şeyin üstesinden geliriz; Ölümleri azaltıyoruz. Tüm kişi ve kurumların işbirliği içinde olacağı bir çalışmayla bir sarsıntıya hazır olabiliriz” dedi.
Panele AKUT Kurucusu Nasuh Mahruki ve Prof. Dr. Ahmet Ercan katıldı.‘ESKİ KIRILMA KÜÇÜK DEPREM OLUŞTURUR’
Panelde konuşan Prof. Dr. Ahmet Ercan, depremin yıkıcı etkisinden kurtulmanın yolunun planlı şehirler kurmaktan ve bilime inanmaktan geçtiğini söyledi. Ercan, “Depremde yıkılmayan bir Dersim kurulabilir, çünkü bu bilime inanmak gerekiyor. Namaz kılmakla deprem önlenemez. Öyle olsaydı, bugüne kadar deprem olmazdı. Daha az zararın çözümü planlı kentleşmedir. Deprem her zaman yoksulların sorunudur” dedi.
prof. Ercan, bölge için en büyük tehlikenin Bingöl’deki Yedisu Fayı olduğunu söyledi. Ercan, fayın bu bölgedeki özelliklerini şöyle aktardı: “Doğu Anadolu kırığı, bugün Hatay’ın bulunduğu bölümden Osmaniye’ye, Adıyaman’ın kuzeyinden Kahramanmaraş’a ve oradan da Malatya Elazığ’a kadar uzanır. Kuzey Anadolu ile kesişir. Bingöl Karlıova’dan gelen fay Bu nedenle Doğu Anadolu Bu kez ikinci bir kırılma meydana gelir Bu Hakkari’den Van, Bitlis, Muş ve Varto üzerinden Bingöl’e oradan da Erzincan üzerinden Tokat, Bolu, Adapazarı ve Kuzey Marmara’ya gider. Biz buna Kuzey Anadolu kırığı diyoruz.Kuzey Anadolu kırığının yaşı 3.5 milyon.Kırık ne kadar eskiyse ürettiği sarsıntı o kadar küçük.Kuzey Anadolu kırığı daha genç bizim kuzeyimizde Yedisu kolu var bu da en hassas yer.Bu dal 8’e varan depremler üretebilir. 1939’da Erzincan’daki depremin sonuçlarını hepimiz biliyoruz.”
“Bir ülke iyi yönetilmezse, o ülkede ekonomi çökerse, eğitim çökerse depremin adı felakettir” diyen Prof. Tunceli’de 2 yılda ne gibi önlemler alınabilir Burada ki bina sayısı 3 bin 500 Sarsıntılı bölgede 4 milyon bina var Bu yapıların yüzde 52’si kaçak yüzde 25’i imar barışından yararlandı Binalar yeni • Deprem olsa bile deprem yönetmeliğine uyan çok az insan var”.
‘İNŞAAT STOKLARI DEĞİŞMELİ’
AKUT’un kurucusu Nasuh Mahruki de bir konuşma yaptı. Bina stoklarından, yasal düzenlemelere ve eğitime kadar her şeyin yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirten Mahruki, 6 Şubat’ta bir afetin nasıl afete dönüşebileceğini anlattı. “Depremin büyüklüğünü değiştiremezsiniz ama yapılar üzerindeki etkisini değiştirebilirsiniz” diyen Mahruki, yaşadıklarımızın hepsinin insan kaynaklı yıkımlar olduğunu söyledi.
